Sgk Prim Borçlarında Zaman Aşımı Uygulanıyor Mu?

Borçlar hukukunda zamanaşımı, borcun doğumundan sonra, belli bir sürenin geçmesi sonucunda borçluya borcu ödemekten kaçınma hakkı veren bir sebeptir. Zamanaşımı alacağın varlığını ortadan kaldıran bir olgu olmamakla birlikte,  alacağın istenebilir olmasına engel teşkil eden bir durumdur.

Vergi Usul Kanununda zamanaşımının mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği öngörülmesine karşın, sosyal güvenlik yasalarında zamanaşımının Kurum’ca re’sen dikkate alınacağı hususunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’nca prim borçlarının zaman aşımı nedeniyle terkini hususunda genel hükümlere gidilerek 6098 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri esas alınmıştır. Borçlar Kanunu’nun 161. maddesinde, zamanaşımı ileri sürülmedikçe, hâkimin bunu kendiliğinden göz önüne alamayacağı öngörüldüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumunca prim borçlarının zaman aşımına uğramış olduğu konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan zamanaşımı müessesesi işletilmemektedir.

Nitekim bu konuda 2012/27 sayılı Genelgede, “Gerek 506 sayılı Kanunda, gerekse 5510 sayılı Kanunda zamanaşımının Kurumca re’sen dikkate alınıp alınmayacağı hususunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Borçlar Kanununun 140 ıncı maddesine göre, zamanaşımı def’inin öne sürülmediği durumlarda, hâkimin zamanaşımını re’sen nazara alamayacağı öngörüldüğünden, Yönetim Kurulumuzca alınan 2010/69 sayılı Kararın 1 inci maddesinde öngörülen tutarı aşan prim ve idari para cezası borçlarının zamanaşımına uğramış olduğu hususunda kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan terkin işlemi yapılmayacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Prim borçları hangi tarihte zaman aşımına uğrar

Prim borçlarında zaman aşımı süresi, ödeme vadesi

- 7/12/1993 ve öncesinde sona eren alacaklar için Borçlar Kanunu hükümlerine istinaden, ödeme süresinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren on yıl,

 - 8/12/1993 ila 5/7/2004 tarihleri arasında sona eren alacaklar için 6183 sayılı Kanun hükümlerine istinaden, alacağın ödeme süresinin sona erdiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl,

 - 6/7/2004 ila 30/9/2008 tarihleri arasında sona eren alacaklar için Borçlar Kanunu hükümlerine istinaden, ödeme süresinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren on yıl,

-1/10/2008 ve sonrasında sona eren alacaklar için 5510 sayılı Kanun hükümlerine istinaden ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıl

olarak dikkate alınmaktadır.

Zaman aşımı süresi işverenlerce kendiliğinden verilen belgelerden dolayı tahakkuk eden prim borçları için ayrı, mahkeme kararı, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan tespitler ve kamu kurum ve kuruluşlarının yazılarına istinaden tahakkuk eden prim borçları için ayrı şekilde belirlenmektedir.

5510 sayılı Kanunun 93. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarının;

-Mahkeme kararı sonucu doğmuş olması halinde zamanaşımı süresinin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden

-Denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan denetimler sonucuna doğmuş olması halinde rapor tarihinden

-Resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan anlaşılması halinde bilgi veya belgenin Kuruma intikal tarihinden

 itibaren başlatılacağı öngörülmüştür.

Bu bağlamda, prim borçlarının hangi tarihte zamanaşımına uğrayacağının belirlenmesi sırasında, alacağın işverenlerce kendiliğinden verilen prim belgelerine göre mi tahakkuk ettiğinin, yoksa mahkeme kararına veya denetim ve kontrollerce görevli memurlarca düzenlenen raporlara ya da resmi kurum ve kuruluşlardan alınan yazılara göre mi tahakkuk ettiğinin göz önüne bulundurulması gerekmektedir.

Zamanaşımını kesen ve durduran hallere dikkat

Zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra aşağıda yer alan işlemlerden birinin gerçekleşmesi durumunda, zamanaşımı süresi kesilmiş kabul edilmekte ve  zamanaşımı süresi kesilmenin rastladığı takvim yılını izleyen takvim yılı başından itibaren yeniden işlemeye başlamaktadır.

Zamanaşımını kesen haller;

a)Ödeme

b) Haciz uygulanması

c)Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan tahsilat

d) Ödeme emri tebliği

e) Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi

f)Yukarıdaki sıralarda gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumların mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması

g) İhtilaflı amme alacaklarında yargı organlarınca bozma kararı verilmesi

h) Alacağın teminata bağlanması

ı) Yargı organlarınca yürütmenin durdurulması kararı verilmesi

j) İki kamu idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresince,borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile

başvurulması

k)Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması

Zamanaşımı süresinin durduğu hallerde, süresin durduğu süre zarfına tahsil zamanaşımı işlemez. Sıralanan sebepler ortadan kalktıktan sonra, duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye devam etmektedir. Zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde süre yeniden tayin edilmesine rağmen, zamanaşımı süresinin durması halinde yeni bir süre tayin edilmeyip, zamanaşımı süresinin durduğu tarih ile işlemeye devam ettiği tarih arasındaki süre, zamanaşımı süresinin hesaplanmasında dikkate alınmamakta ve zaman aşımı süresi zamanaşımı süresinin durduğu tarih kadar ötelenmektedir.

Zamanaşımını durduran haller;

a)Borçlunun yabancı bir memlekette bulunması,

b)hileli iflas etmesi,

c) terekesinin tasfiye edilmesi gibi borçlu hakkında icra takibi yapılmasına imkan bulunmaması,

d) Afet nedeniyle borçların ödeme süresinin ertelenmesi

 

Av.Esma GÜLBENK- SMMM Lütfi GÜLBENK

 

Test

Form Gönderimi

Tamam