Raporlu İşçiye Ücret Ödenmesi Gerekiyor Mu?

Sigortalılara geçici işgöremezlik ödeneği ödenmesi ve şartları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiştir.

5510 sayılı Kanun 18. Maddesi’ne göre , Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması  şartıyla;

  • İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
  • 4/a kapsamında sigortalı olup hastalık sigortasına tabi olanlara hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
  • sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için,

geçici iş göremezlik ödeneği verilir.

İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde, 5510 sayılı Kanun  17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisi tutarında olacaktır.

Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilecektir.

5510 sayılı Kanun 17. Maddesine göre, İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına  bölünmesi suretiyle hesaplanır. Bunun sonucu olarak sadece işçinin çıplak brüt ücreti değil,  prime esas olan diğer ödemeler de  dikkate alınmaktadır. Ancak prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.

Sosyal Güvenlik Kurumu iş kazası meslek hastalığı ve analık halinde çalışılmayan hergün için geçici iş göremezlik ödeneği vermekte iken, hastalık nedeni ile alınan iş göremezlik raporlarında ilk 2 gün için ödeme yapmamakta, 3. Günden başlayarak iş göremezlik ödeneği vermektedir.

Hizmet akdi ile çalışanların hastalık nedeni ile iş göremezlik raporu almaları halinde, Kurum tarafından ödeme yapılmayan ilk iki gün için işverenin ödeme yapıp yapmayacağı uygulamada tartışma konusu olmaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 409. Maddesinde “  Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri sebeplerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için işgörme edimini ifa edemezse işveren, başka bir yolla karşılanmadığı takdirde, o süre için işçiye hakkaniyete uygun bir ücret ödemekle yükümlüdür.” Hükmü yer almaktadır.

 İlgili maddenin gerekçesinde “ ancak işçi çalışmadığı süre içinde başka bir yolla mesela bir Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan gelir elde etmişse, işverenin ücret ödeme borcu olmayacaktır.” İfadesine yer verilmiş ve İş Kanunu 48. Md’sine atıf yapılmıştır.

Geçici işgöremezlik ödeneği ile ilgili İş Kanunu’ndaki tek düzenleme 48. Maddede  bulunmaktadır. Madde “İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.

Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.” Hükmünü taşımaktadır.

İş Kanunu 48. Madde 2. Fıkrasında, aylık ücretle çalışan işçilerden söz edilmektedir; ancak Kanunda aylık ücretli işçi tanımı yapılmamıştır. Aylık ücretle çalışan işçilere ( uygulamada maktu aylık olarak ta kullanılmaktadır) ay kaç gün olursa olsun  aynı ücret ödenmektedir. 30, 31 gün olan olan aylarda veya 28 ya da 29 gün olan Şubat ayında  aynı tutar ödenmektedir. Bu ücret tipinde bir ayda alınacak ücret miktarı önceden belirlenmiştir.

İş Kanunu 48/2. Maddesinde yer alan mahsup kuralı sadece aylık ücretle ( aylık maktu ücret) çalışan işçiler bakımından geçerli olacaktır. Ücreti, günlük, haftalık belirlenmiş işçiler için uygulanması mümkün değildir. Ücretin maktu aylık dışında günlük, haftalık gibi aylık ücret dışında  belirlendiği hallerde işçi ancak çalışırsa ücrete hak kazanacaktır. Diğer bir ifade ile işçi aylık ücretle çalışmıyorsa, hastalık sebebi ile çalışmadığı günler için işverenin ücret ödeme yükümlülüğü olmayacaktır.

Aylık ücretle çalışan işçilerin işgöremezlik raporu almaları halinde, SGK tarafından ödenen geçici işgöremezlik tutarı mahsup edildikten sonra aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekmektedir.

İş Kanunu 49. Maddesi 4. Fıkrasında, “Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçiler” ifadesi ile aylık ücretle çalışanların hastalık halinde ücretlerini tam olarak alacağı anlamı çıkmaktadır. Ancak işçilerin hem işverenden ücret, hem de SGK dan ödenek alarak mükerrer ödemeden yararlanmamaları, haksız zenginleşme olmaması için, 48/2. Maddede mahsup kuralı getirilmiştir.

Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2007/21681 E, 2008/24150 K. sayılı kararında; “4857 sayılı İş Yasası'nın 48/2, işyerinin bu konudaki yönetmeliğinin 2/A maddesine göre mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacının SSK'dan aldığı geçici iş göremezlik ödeneğini işverene ödeyip ödemediğini belirlemekten ibarettir. Davacı SSK'dan aldığı bu ödeneği işverene ödemiş ise şimdiki gibi ücret alacağının tamamına hükmedilecek; ancak davacı anılan ödeneği işverene geri ödememiş ise sadece alması gereken ücret ile SSK'dan aldığı ödeneğin farkına karar verilmesi gerekecektir” şeklinde karar vermiştir.

İş Kanunu 48/2. Maddesi ifadesinden anlaşıldığı, örnek Yargıtay kararında da ifade edildiği üzere, hastalık halinde işçiye ücreti tam olarak ödenirse, kurumdan aldığı işgöremezlik ödeneği işverene iade edilecek veya ücreti tam olarak ödenmeyecek, Kurumdan aldığı işgöremezlik ödeneği mahsup edildikten sonra aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekecektir.

Uygulamada iş müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde, hastalık nedeni ile verilen geçici işgöremezlik raporlarında, sadece SGK tarafından ödenmeyen ilk iki günün ücretinin ödenip ödenmediği incelenmekte; ödenmemiş ise ilk iki günün ücretinin ve yasal kesintilerin ödenmesi  istenmekte, işverenin ödeyeceğini beyan etmesi halinde eksikliğin giderilmesi için işverene süre verilmektedir.

İşgöremelik raporlarında çalışanlara ücret ödemelerinde açıklanan yasal düzenlemeler ışığında hareket edilmesinde yarar bulunmaktadır.

Av. Esma Gülbenk

 

Test

Form Gönderimi

Tamam