Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinde İlan Edilen Tutar Net Mi Brüt Mü Ödenmeli Ve Hangi Kesintilere Tabi Tutulmalıdır?

5580 sayılı özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim personeline öğretim yılına hazırlık ödeneği verilip verilmeyeceği uzun süre tartışıldıktan sonra, bu konuda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin07.03.2013 tarih 2012/33276 esas – 2013/8117 karar sayılı ilamında bu ödeneğin sosyal yardım olarak nitelendirilmesi ve özel okullarda da ödenmesi gerektiği yönündeki kararından sonra, ödemenin yapılması gerektiği  sonucuna varılmıştır. ( Aynı yönde,  22. HD. 2012/16289 E. 2013/17550 K. 15.07.2013 ve 22. HD. 2013/13123 E. 2014/10246 K. 29.04.2014 sayılı kararları)

Milli Eğitim Bakanlığı da İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine 2016 yılında gönderdiği yazı ile de öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmesi gerektiği hususunda görüş bildirmiştir.

Öğretim yılına hazırlık ödeneği  ödeyecek özel okul işverenlerinin hesaplamayı nasıl yapacağı hususunda kararsızlık yaşanmaktadır.

Konuya ilişkin yasal düzenlemeler şu şekildedir.

1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ;

Ek 32. Maddesi “Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup; fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil ) her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay içinde Milli Eğitim Bakanı tarafından belirlenecek tarihte Bakanlar Kurulunca belirlenecek miktarda, öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir. Bu ödenek damga vergisi hariç diğer vergi ve kesintilere tabi tutulmaz.”

2-5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ;

9/3 ” Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler, bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir. Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden gelir vergisi kesilmez.”

3-4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ;

46/1 ve 5. Fıkrası “İşsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır.  İşsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 8082868889909193 ve 100 üncü madde hükümleri uygulanır.

4-5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ;

80/1 “b. Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.

  1. c. (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.”

5-5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ;

81/1-a ve f bendi :“a. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir.

  1. Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasınagöre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir.” Hükümlerini içermektedir.

Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; 

1- 5510 sayılı Kanunun prime esas kazançların istisnalarını düzenleyen 80/I-b bendinde, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin sayılmadığı,

2- 657 sayılı Kanun ile damga vergisi hariç,  gelir vergisi ve diğer kesintiler yönünden  istisna getirilmiş olduğuna göre, belirlenen tutarın brüt tutar olduğu,

3- 5510 sayılı   Kanunun 80/I-c bendine göre de, maddenin b bendinde belirtilen istisnalar dışında yapılan her türlü ödemelerin prime esas kazanca tabi olduğu ve diğer kanunlarda yer alan muafiyetlerin( konu bakımından 657 Ek-32 de yer alan muafiyet)  bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınamayacağı  ve  öğretim yılına hazırlık ödeneğinin prime tabi olduğu sonucuna varılmaktadır.

ÖĞRETİM YILINA HAZIRLIK ÖDENEĞİ NET Mİ BRÜT MÜ OLMALI?

2016 yılında, MEB bünyesinde, 657 sayılı Kanun kapsamında memur statüsünde çalışan öğretmenlere, 1000 TL brüt rakamdan %07,59 DV kesilerek 992,41 TL ödeme yapılmıştır.

5580 sayılı Kanun 9/2. Maddesinde yer alan “Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemeler, bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir.” Hükmü dikkate alındığında,  özel okul öğretmenlerine ödeme yapılırken,  sigorta prim kesintileri ve damga vergisi kadar brütüne çıkıp net 992,41TL mi ödenmelidir, yoksa 1000 TL brüt rakamdan  yasal kesintiler yapılıp kalan tutar mı ödenmelidir?

Doğrudan özel okul öğretmenleri ile ilgili olmamakla birlikte, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2013 tarih 2012/09082 Esas 2013/ 24142 Karar sayılı ilamı yol gösterici niteliktedir. Dava devlet okullarında sözleşmeli öğretmenlere ödenen öğretim yılına hazırlık ödeneğinden yapılan SGK prim kesintilerinin  hukuka aykırı olduğunun tespiti ile aksi yöndeki kurum işleminin iptali istemiyle,  ilgili sendika tarafından açılmıştır. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi  kararında, “Uyuşmazlık, davalı Kurumca kadrolu öğretmenlere ödenen öğretim yılına hazırlık ödeneğinden 657 sayılı Kanunun Ek Madde 32/2. fıkrası gereğince, kesinti yapılmamasına rağmen, sözleşmeli öğretmenlerin aldığı öğretim yılına hazırlık ödeneğinden kesinti yapılması sebebiyle, Kurum işleminin Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve mevzuata aykırı olduğu iddiasıyla iptali noktasında toplanmaktadır. Kadrolu öğretmenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/A maddesine tabi oldukları halde, sözleşmeli öğretmenler, anılan Kanunun 4/B maddesine tabi olup; memur statüsünde çalışan öğretmenler ile sözleşmeli öğretmenler farklı hukuksal konumda olduklarından, statüleri Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sözleşmeli öğretmenlerin 657 sayılı Kanunda düzenlenen öğretim yılına hazırlık ödeneğinden kesinti yapılamayacağına ilişkin istisnadan yararlanmaları 5510 sayılı Kanunun 80/I-b-c bentleri ile 105. maddesi gereğince mümkün değildir.”Şeklinde değerlendirme yapmıştır.

Söz konusu karardan da anlaşılacağı üzere belirlenen  tutar, brüt tutardır; ancak öğretim yılına hazırlık ödeneği, 657 sayılı Kanun 4/A maddesi kapsamındaki resmi okul öğretmenlerinden farklı olarak, SGK primi açısından istisna kapsamında olmadığından, SGK ve işsizlik sigortası priminin ödenmesi  gerekmektedir. Bu durumda kanunen işçi payından ödenmesi gereken primlerin de ( toplam %15) brüt ücretten kesilmesi gerekir.

SONUÇ

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yargı kararı doğrultusunda öğretim yılına hazırlık ödeneğinden (2017 yılı için  1050 TL) damga vergisi , işsizlik sigortası primi işçi payı ve SGK işçi payı kesildikten sonra kalan net tutarın öğretmenlere ödenmesi gerekeceği yönünde kanaate varılmıştır.  Resmi okul öğretmenlerine verilen brüt rakam esas alınarak işlem yapılacağından 5580 sayılı kanunun 9 maddesinde aranan denklik şartı da brüt rakam üzerinden sağlanmış olmaktadır.

Okullarda, işyeri uygulaması haline gelen durumlar varsa bu konunun işyeri danışmanları tarafından ayrıca değerlendirmesini tavsiye ederiz.

Av. Esma GÜLBENK

S.M.M.M. Lütfi GÜLBENK

 

Test

Form Gönderimi

Tamam